ABD seçimleri sonrası rüzgârı arkasına alan ve son iki haftadır volatil fiyat hareketi sergileyen Bitcoin, altkoin piyasasını da yükselişe geçirdi. Genel olarak 90.000 doların üzerinde işlem gören kripto paraların lideri, boğa sinyallerini giderek artırıyor. Bu süreçte dominans artıyor olsa da altkoinlere para girişi hızlanmış durumda. 90000 dolar üzeri kalıcılık önemli olup zaman zaman yaşanabilecek kar satışlarını doğal karşılamak gerekecektir. Aynı durum altkoinler için de geçerli olacaktır. Yeni rekorlar içinse fiyat oluşumunun ve gelen pozitif haber akışlarının devamına ihtiyaç olacaktır. Ancak beklenti yükselişlerin devam edeceği yönünde ve Bitcoin’deki yükselişlerden altkoinlerin de nemalanması beklenmekte.
Haber akışına baktığımızda, Trump’ın arkasındaki kilit isimlerden biri olan David Bailey, Bitcoin hamlelerinin arkasındaki en etkili isimlerden biri olarak X hesabından çarpıcı bir açıklama yaptı. Bailey, yeni başkanın Bitcoin’i stratejik rezerv olarak kullanmak amacıyla on milyarlarca dolarlık alım yapabileceğini ve bu alımlar için Kongre onayına ihtiyaç duymayacağını öne sürdü. Trump, yaz aylarında Nashville’deki Bitcoin konferansında bu konuda iddialı bir duruş sergilemiş ve stratejik rezerv oluşturma sözü vermişti. Aynı zamanda, ABD Adalet Bakanlığı’nın elinde bulunan yaklaşık 200 bin Bitcoin’i satmayacağını taahhüt etmişti. Ancak, bu konuşmanın ardından Bakanlık birkaç gün içinde bu Bitcoin’lerin bir kısmını satışa çıkarmıştı. Başkanın gelecekte atacağı adımlar ise büyük bir merak konusu olmaya devam ediyor.
Goldman Sachs, dünyanın en büyük yatırım bankalarından biri olarak, ağustos ayında açıkladığı 420 milyon dolarlık Bitcoin spot ETF varlık rakamlarını 3. çeyrek itibarıyla güncelledi. Banka, Bitcoin spot ETF değerini %50’den fazla artırarak toplamda 710 milyon dolara çıkardı. Güncel rakamlara göre, Goldman Sachs’ın portföyünde 461 milyon dolarlık IBIT, 95 milyon dolarlık Fidelity (FBTC), 72 milyon dolarlık Grayscale (GBTC) ve 22.5 milyon dolarlık Bitwise (BITB) ETF’leri yer alıyor. Bu artış, yatırım bankasının kripto varlık piyasasındaki güçlü duruşunu ve artan ilgisini bir kez daha ortaya koyuyor.
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, Dallas şehrinde düzenlenen etkinlikte ekonomik görünüme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Powell, ekonominin faiz oranlarını düşürmek için acele edilmesi gerektiğine dair herhangi bir sinyal vermediğini, ekonomide görülen gücün bankanın kararlarını dikkatle alma imkânı sağladığını ifade etti. Enflasyonun hedefe düşürülmesinde kaydedilen ilerleme ve iş gücü piyasasındaki soğuma göz önüne alınarak geçen hafta politika faizini 25 baz puan indirdiklerini ve politika kısıtlamasının derecesini azaltma yönünde bir adım daha attıklarını anımsatan Powell, politika duruşunun uygun şekilde yeniden ayarlanmasıyla ekonomideki ve iş gücü piyasasındaki gücün korunabileceğine, enflasyonun sürdürülebilir şekilde yüzde 2'ye inebileceğine inandıklarını söyledi. Bankanın bağımsızlığına dair soruyu yanıtlayan FED başkanı, karar alırken hiçbir siyasi partinin iyiliğini düşünmediklerini vurgularken kararları makroekonomik verilere bakarak verdiklerinin altını çizerek, bağımsız merkez bankalarının enflasyonla mücadelede daha iyi iş çıkardığını söyledi.
Geçtiğimiz haftanın en önemli data akışında ise, ABD Çalışma Bakanlığı, ekim ayına ilişkin tüketici enflasyonu (TÜFE) verilerini kamuoyuyla paylaştı. Verilere göre, Amerikalı tüketicilerin yaşam maliyeti ekim ayında bir önceki aya kıyasla %0,2 oranında arttı ve bu artış piyasa beklentileriyle örtüştü. Eylül ayında da aynı oranda artış kaydedilmişti. TÜFE, yıllık bazda ise ekimde %2,6 artarak son 7 ayda ilk kez hızlandı. Barınma fiyatlarındaki %0,4’lük aylık artış, TÜFE’deki toplam aylık artışın yarısından fazlasını oluşturdu. Gıda fiyatları %0,2 oranında yükselirken, benzin fiyatları ekimde %0,9 düştü. Enerji ve gıda gibi oynak fiyatları dışarıda bırakan çekirdek TÜFE ise aylık %0,3 ve yıllık %3,3 oranında arttı. Bu oranlar, eylül ayındaki seviyelerle aynı kalarak beklentilere paralel gerçekleşti. Enflasyonda çekirdek göstergelerin durağan seyri, ekonomideki fiyat dinamiklerinin dengede olduğunu işaret ediyor.
Bitcoin dışındaki varlıklara baktığımızda, Ethereum’a olan kurumsal ilginin son haftalarda ciddi şekilde arttığı görülüyor. Özellikle, 210 milyon dolarlık ETF girişleri, kurumsal yatırımcıların Ethereum’a yönelik alımlarını yoğunlaştırdığını gösteriyor. Blockchain verileri, büyük miktarda ETH tutan cüzdan adreslerinin sayısında önemli bir artış olduğunu ortaya koyuyor ve bu durum, yüksek net değerli yatırımcıların Ethereum’un geleceğine dair iyimser bir bakış açısına sahip olduğunu işaret ediyor. Analistler, Ethereum’a yönelik bu eğilimi piyasanın en güçlü yükseliş göstergelerinden biri olarak değerlendiriyor. Son üç aylık raporlar, yatırımcıların ETH ETF’lerini daha fazla benimsediğini ve Ethereum’dan yüksek getiri beklentisi taşıdığını ortaya koyuyor. Ancak Bitcoin, DOGE ve XRP gibi diğer kripto varlıklarla karşılaştırıldığında, Ethereum’un fiyat performansı geride kalmış durumda. Bitcoin’in tüm zamanların en yüksek seviyelerini (ATH) tekrar tekrar tazelemesine rağmen, Ethereum’un henüz 4000 doları aşamamış olması dikkat çekiyor. Bununla birlikte, Ethereum/Bitcoin paritesinin son üç yılın en düşük seviyelerine gerilemesinin ardından toparlanma sinyalleri vermesi, Ethereum için pozitif bir gelişme olarak görülüyor. Bu, Ethereum’un yeniden yükselişe geçebileceğine dair umutları artırıyor.
Bilindiği gibi, ABD başkanlık seçimini kazanan Donald Trump’ın, SEC Başkanı Gary Gensler’i görevden alabileceği yönündeki açıklamaları, kripto piyasasında büyük yankı uyandırmıştı. Ardından, Gensler’in görevini bırakabileceğine dair işaretler vermesi, özellikle XRP yatırımcılarını umutlandırdı. Ripple’ın SEC ile yaşadığı uzun süreli yasal mücadelenin ardından bu gelişme, XRP’nin fiyatında yükselişe neden oldu. Ripple’ın Baş Hukuk Müşaviri Stuart Alderoty, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, SEC’in genel stratejisine dikkat çekerek, “Bu sadece arka planda bir gürültü. Mücadelenin zor kısmını geride bıraktık,” ifadelerini kullandı. Alderoty’nin açıklamaları, XRP yatırımcıları arasında olumlu bir hava yaratırken, fiyat hareketlerinde de etkisini gösterdi. On-chain verileri, piyasalardaki hareketliliği açıkça ortaya koydu. Whale Alert’e göre, tek bir işlemde 90 milyon dolar değerinde XRP transfer edildi. Ayrıca, son iki gün içinde toplamda 316 milyon doların üzerinde XRP’nin hareket ettiği bildirildi. Bu büyük ölçekli transferler hem kurumsal hem de bireysel yatırımcıların XRP’ye olan ilgisinin arttığını gösteriyor.
Son olarak VanEck Dijital Varlık Araştırma Başkanı Matthew Siegel, Donald Trump yönetiminin göreve gelmesinin ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nu (SEC) yeni kripto para yatırım ürünlerini onaylama konusunda baskı altına alabileceğini ifade etti. Siegel, bu bağlamda spot Solana ETF’sinin, onaylanabilecek ilk ürünlerden biri olacağına inanıyor. Bloomberg Intelligence’ın ETF analisti Eric Balchunas da SEC’in kripto paralara yönelik duruşunu değiştirebileceğini ve kurumun başına sektöre daha sıcak bakan bir ismin getirilebileceğini öngörüyor. Matthew Siegel, temmuz ayında yaptığı açıklamada, spot Solana fonunun başlatılmasının ABD seçimlerinin sonucuna bağlı olabileceğini belirtmişti. Bu açıklamalar ve gelişmeler, Solana ETF’lerine dair umutları artırırken, yatırımcılar arasında büyük bir beklenti oluşturmuş durumda. Henüz kesinleşmiş bir onay olmasa bile, bu ihtimalin dahi piyasalarda heyecan yarattığı görülüyor.
Bu hafta TCMB faiz kararı ile TL tarafında oynaklık meydana gelebilirken ABD seçimi sonrası yansımaların Bitcoin ve altkoin piyasasına etkisinin süreceği öngörülmekte. Teknik olarak, 90000 dolar üzeri kalıcılık aranmakta olup rekor olan 93250 üzerine atmaya çalışan bir Bitcoin görülmekte. Bunun sonrasında kendine yeni zirve denemeleri yapabilecek olan BTC için 100000 dolarlık psikolojik sınır kritik olabilir. Olası satışların varlığında ise 89000-87000-85000 destekleri önem arz etmekte. Bu bölge altında satışlar derinleşebilirken aynı zamanda alım fırsatı olarak da değerlendirilebilir.