Fed’in Faiz İndirimleri Piyasaları Nasıl Etkileyecek ?
Trump Hükümetinin başa geçmesiyle birlikte faiz indirimi yaşanması adına piyasalar oldukça büyük tartışmalara sahne olmuştu. Bu tartışmaların ateşlenmesinde ise ABD Başkanı Trump’ın büyük bir katkısı olmuştu. Birçok kez Fed Başkanı Powell’ı hedef alan faiz indirimesi yönündeki çağrıları kayıtsız kalınca ise Powell’ın görevden alınabileceği bile tartışmaya açılmıştı. Bu kararı vermeyeceğini açıklayan Trump, Powell’a olan baskısını azaltmamış ve Fed’in para piyasasına müdahale etmekte çok geç kaldığını sıklıkla dillendirmişti. Geçtiğimiz hafta ise Fed’in pozisyonu değişti ve piyasaların yüksek ihtimallerde fiyatladıkları indirim gerçekleşti. Fed’in faiz indirimi kararı ilk başta olumlu karşılanırken, başka indirimler için acele etmeyeceğiz açıklamaları ise olumlu havayı biraz söndürmüş durumda. 19 üyenin çoğunluğu fikirlerini değiştirip %3,5-3,75 oranında bir beklentiye girilmiş halde. Powell’ın açıklamalarının tersine fed üyeleri de 2 adet indirim bekliyor. M2 likidite verisindeki yükseliş Eylül ve Ekim aylarında bir durulma gözlenirken, piyasalar bu boşluğu faiz indirimi beklentileriyle doldurabilecek durumda. DXY endeksinde ise 2011 yılından beri yükselen endekste bir düşüş yaşanması ve trendin aşağı doğru sarkmış olması ise dikkat çekiyor. Bu trendin kırılması durumunda riskli varlıklar için oldukçe geniş bir alanın açılabileceğini söyleyebiliriz. Şimdilik bu trend bozulmasa da sınır üzerinde seyrediyor. DXY endeksi gözleyeceğimiz verilerden biri olacaktır. Dolar’ın zayıflaması ve faiz indirimi beklentileri ise gelecek adına olumlu beklentileri beraberinde getirir. Altın’da yatay seyir haline geçilmiş durumda olması da yakın zamanda ciddi yükselişi ve aşırı alım bölgesinden normalize olması adına oldukça normal.
Bitcoin ve büyük hacimli coinler haricindeki adına market hacimleri yükselişe geçmiş durumda. Makro boyutta kripto varlıkları sıkıntıya sokacak bir gelişme yaşanmadığını belirtmemiz gerekir. 23 Eylül günü Fed Başkanı Powell’ın açıklaması ise piyasaların yönünü tayin etme noktasında son derece önemli rol aldı. Hem faiz kararının sebepleri ekseninde hem de güncel finansal yapı hakkında çarpıcı açıklamalar yapan Powell’ın konuşması boyunca piyasalarda düşüş yaşanması tekrar dikkat çekti. Yatırımcılar ise son birkaç aydır Powell’ın konuşma yaptığı dönemlerde piyasalarda düşüş yaşanmasına dikkat çektiler. Bu düşüşü tetikleyen açıklamalardan bir kısmı ise Powell’ın ABD Borsalarının şu an fazla değerli olduğunu dile getirmesi oldu. Trump’ın aynı günlerde ABD Piyasaları hakkında hiç olmadığı kadar güçlü söyleminin tam tersine olan bu açıklama ise bütün ABD Borsalarında düşüşü tetikledi. Piyasaların ne yönde hareket edeceğiyle ilgilenmediğini de dile getiren Powell, iş piyasası ve fiyat istikrarıyla ilgilendiklerini dile getirdi.
Fakat Powell’ın açıklamalarının en önemli noktası ise faiz indirimi kararının gerekçeleri ve gelecek projeksiyonları hakkında yaptığı açıklamalar oldu. Bu kararın alınmasındaki geçerli sebebin işgücü piyasasındaki zayıflama olduğunun altı çizilirken, enflasyon verilerinin ise hala aynı yönde karar almak adına geçerli bir izlenim sunmadığını da belirtti. “Tek seferlik” fiyat artışlarının muhtemelen birkaç çeyrek daha gözlemlenebileceği beklenirken, gümrük tarifelerinin ise kalıcı enflasyona yol açmaması adına önlem almaya devam edeceklerinden bahsetti. İstihdam konusunda endişelerinin devam ettiğini belirten Powell, önlerinde risksiz bir politika yolu olmadığını söyleyerek; ekonomik büyümenin yavaşlamasına ve istihdama yönelik aşağı yönlü hareketin riskinin dikkat çekmesine atıf yaptı. Enflasyon vurgusu ise toplantı boyunca devam ederek çekirdek enflasyon verisinin geçtiğimiz yıla göre yüksek seyretmesinin endişe verici gözükerek, %2 olan enflasyon hedefi yinelendi. Açıklamalarına Fed’in asla siyasi bir karar almadığını belirterek son veren Powell, finansal varlıklar adına fiyat hedeflemedikleri ve çoğu insan siyasal kararlar alındığını düşünüyor gibi açıklamalarıyla ise piyasalar adına tekrar endişe yaratacak gündemler oluşturmuş durumda.
Bu açıklamaların da ışığında Perşembe günü açıklanacak olan GDP rakamları ve faiz indirimi konusunda gerekli zemini oluşturmuş olan işgücü piyasasıyle doğrudan ilintili işsizlik başvuruları rakamları Fed’in bir sonraki faiz toplantısı adına da son derece kritik olacak. Bu toplantıda ve sonraki ayın toplantısında da faiz indirimlerinin devam etmesi beklenirken, gelecek veriler ve Fed üyelerinin demeçleri de son derece önemli olacak. Bu verilerin ardından ise piyasaların yönü belirlenecek olup, işsizlik sayılarının tekrar yüksek gelmesi gibi bir gündemde piyasalar tekrar yeni bir faiz indirimini fiyatlayacağından, riskli varlıklar adına tekrar yükseliş hareketlerine şahit olmamız mümkün.
